ANTALYA’NIN SEMBOLÜ: ASPENDOS ANTİK KENTİ
Antalya’nın Serik ilçesinde yer alan Aspendos, günümüze kadar ulaşan görkemli bir antik kenttir. Antik tiyatrosuyla meşhur olan kent, Akalar tarafından inşa edilen bir yerleşim yeridir. Biri büyük, biri küçük iki tepenin üzerine konumlanan, her yıl binlerce turistin akın ettiği Aspendos’un eski zamanlarda en zengin şehirlerden biri olduğu rivayet edilir.
Bu yazımızda efsanelere konu olan hikâyesiyle Aspendos’ta tarihi bir yolculuğa çıkıyoruz.
Bronz Çağı’na tanıklık etmiş antik kentin tarihi milattan öncesine dayanmakta olup Köprüçay bölgesinde M. Ö. 10. yüzyılda kurulur. Tarihi tiyatro ise 2. yüzyılda Romalılar tarafından inşa edilir. Kentin ekonomi kaynağı yıllarca Kapria Gölü’nden çıkarılan tuz olur; o dönemler tuz oldukça kıymetli olduğu için kentin değeri daha da artar. Ticari yolların da gelişmesiyle âdeta dönemin altın kentlerinden biri hâline gelir.
Aspendos; şarapçılık, zeytin ve zeytinyağı ile tahıl ürünleri ve yaş meyve ihracatı bakımından oldukça önemli bir konumdadır. Sadece yiyecek ürün değil, kilim ve mobilyaları ile de meşhurdur; özellikle limon ağacından yapılan mobilyalar, ekonomiyi ayakta tutan ögelerdendir.
Antik yerleşimde kentin su ihtiyacını karşılayan Aspendos Su Kemeri, bugün günümüze kadar ulaşan en önemli yapılardan biridir. Bir mühendislik harikası olarak tanımlanan Aspendos Su Kemeri’nin Tiberius Claudius Italicus tarafından yaptırıldığı ve hizmete sunulduğu bilinmektedir.
Aspendos denince akla ilk gelenlerden biri, günümüze kadar ulaşan tarihi tiyatrosudur. Tiyatronun bu kadar önemli olmasının sebebi hem Anadolu Roma Tiyatroları arasında günümüze kadar ulaşabilen en eski tiyatro olma özelliği taşıması hem de yapısının sağlam inşa edilmesidir. Binlerce kişilik bu açık hava tiyatrosunun mimarı, kentin aynı zamanda yerlisi olan Theodorus’un oğlu Zenon’dur. Tiyatro, günümüzde aktif olarak konserlerin verildiği, tiyatro oyunlarının sergilendiği bir mekândır. Aynı zamanda kültür ve sanatın yaygın olduğu kentin diğer adının Belkıs olarak anılmasının nedeni, tiyatronun Belkıs köyünde konumlanmasıdır.
Tiyatro, bazı efsanelere de ev sahipliği yapmıştır. Rivayete göre Aspendos kralının dillere destan güzellikte bir kızı vardır. Kızıyla pek çok kişi evlenmek ister ancak kral kızını kime vereceğini bilemez. Bu konuda bir karara varabilmek için yarışma düzenler; şehre faydalı bir şey yapacak olan kişi ile kızını evlendireceğini duyurur. Kızına âşık iki mimardan biri şehre su kemerleri getirirken diğeri tiyatroyu inşa eder. Kral, damadını seçmekte bir an için zorlansa da tiyatronun akustik yapısından çok etkilenir ve kızını Mimar Zenon’a verir.
3,920 okunma